Karaman Eğitim Bir-Sen olarak , ilimizdeki diğer eğitim sendikalarının da katılımıyla Yunus Emre Ortaokulu öğretmeni Recep Can'a bir öğrenci velisi tarafından yapılan saldırıyı kınamak amacıyla Yunus Emre Ortaokulu bahçesinde bir basın açıklaması yaptık.
ÖĞRETMENİMİZE YAPILAN SALDIRIYI ŞİDDETLE KINIYORUZ!
İlimiz Karaman Yunus Emre Ortaokulunda görev yapmakta olan Recep Can öğretmenimize yapılan menfur saldırıyı kınamak ve protesto etmek amacıyla eğitimciler olarak burada toplandık. Öğrencisini eğitmek ve topluma kazandırmaktan başka hiçbir amacı olmayan öğretmenimiz, maalesef cehaletin kerpetenine maruz kalmıştır. Hastanede tedavisi yapılan arkadaşımız, yedi gün çalışamaz raporu almış ve olay adli makamlara intikal etmiştir.
Bilgi üreten öğretmenlerimize yapılan bu saldırıyı asla kabul etmiyoruz. Bizim inancımızın ve zihniyetimizin gereği bana bir harf öğretenin kölesi olurum anlayışı varken nasıl öğretmene karşı şiddet kullanılır.
Çocuklarımızı eğitmekten, sevgi, merhamet ve gelecek inşasından başka amacı olmayan öğretmenlerimize yönelik saldırılar artık son bulmalıdır.
Üzülüyoruz, çünkü bu vatan çocuklarını eğiten, her bir öğrencisine ayrı sevgi gösteren, onların daha iyi bir eğitim almaları için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan, onları hayata hazırlayan bir eğitimcinin saldırıya uğramasını toplumsal çöküntünün bir unsuru olarak görüyoruz. Cehaletin kurbanı olarak seçilmiş öğretmenimizin; öğrencisinin velisi tarafından saldırıya uğraması bizleri derinden yaralamıştır.
Öğretmenimize saldıranlar bilmeliler ki onlar sadece öğretmeni yaralamakla kalmıyor; aynı zamanda geleceklerini de yok ediyorlar. Aslında içinde şiddet olan bir gelecek hazırlıyorlar. Genç nesillere yanlış çözüm yolları bırakıyorlar. Aslında öğretmene saldıranlar kendilerine saldırıyorlar. Bilmiyorlar ki öğretmeni vuran şiddet bir gün failini de vuracaktır. Bir eğitimciye saldırmak demek aynı zamanda sevgiye, barışa, anlayışa, bilime ve ülkenin geleceğine saldırmak demektir.
Öğretmene uygulanan şiddetin temelinde, eğitimde uygulanan yanlış politikalar sebebiyle öğretmene olan saygı ve sevginin azalmasının payı büyüktür. Mesela Alo 147 hattı, öğretmenlerin gerekli gereksiz şikâyetlerle azimlerinin kırılmasına yol açmış ve öğretmen idealizmini olumsuz etkilemiştir. Bundan derhal vazgeçilmelidir. Ayrıca sorun sadece emniyet tedbirleri yönünden ele alınmamalı şiddetin nedenlerini ortadan kaldıracak uygulamalara ağırlık verilmelidir. Bu konuda yetkililere, velilere ve eğitim kurumlarına çok iş düşüyor. Herkes şunu bilmelidir ki öğretmen asla sahipsiz değildir. Üyemize yapılan bu çirkin saldırıyı kınıyor, her türlü adli ve idari soruşturmanın takipçisi olduğumuzu kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Buradan bütün sorumlulara sesleniyoruz: Şiddetin her türlüsüne, nereden ve kimden gelirse gelsin karşıyız. Bu manada bakanlığımızın öğrenciye şiddet konusunda gösterdiği hassasiyeti öğretmene yapılan şiddet konusunda da göstermesini, bakanlığın öğretmenine de sahip çıkmasını bekliyor, her türlü idari ve adli konularda öğretmeninin de yanında olmasını bekliyoruz. Maalesef bu gün öğretmenlerimiz saldırılara karşı savunmasızdır. Eğitim öğretim kurumlarında alınması gereken güvenlik tedbirleri yeterince alınamıyor, sorumluluk öğretmenlere bırakılıyor. Milli Eğitim Bakanlığının okullarda şiddete yönelik gerekli tedbirleri almaması eğitim camiasını bu tür üzücü olaylarla karşı karşıya bırakmaktadır.
Yetkilileri öğretmenlere sahip çıkmaya çağırıyoruz. Öğretmene yönelik şiddetin bir an önce son bulmasını istiyoruz. Bu menfur saldırıyı şiddetle kınıyoruz.